Hz. Peygamberimiz (s.a.v) Postacı mıdır?
Vahiy – Peygamber ilişkisi, bir postacının posta (ileti) ile ilişkisi gibi değildir. Elçi (Resul) kavramı, algılama ve kavrama mefhumlarını da içeren daha geniş bir kavramdır; mesajı muhataba iletmekle sınırlandırılamaz. Bir elçiden beklenen nedir? Peygamber – Vahiy ilişkisi, büyükelçi-nâme ilişkisi ile anlatılabilir. Sözgelimi sonradan “Fatih” diye anılacak büyük Türk Hakanı II. Mehmed’in Konstantinopolis’e (Istanbul) gönderdiği elçi…
Bu elçi sadece elindeki mesajı Bizans imparatoruna sunmakla mı görevlidir yoksa mesaja ve mesajın içeriğine dair imparator ve maiyetindekilerin aklına takılan her şeyi tekrar hakanın yanına gitme gereği duymadan “oracıkta” açıklamakla mı mükelleftir? Elçi, imparatorun karşısına Fatih’in muradını daha evvel iyice kavramış olarak, yani her tür soruya cevap verebilecek donanımla çıkmak durumundadır. Onun için aslolan, elindeki nâme-i şâhâne olmakla birlikte, padişahın muradını kavramanın getirdiği güç ve beceriyle, nâmenin içeriğine dair hakanla konuştuklarına da atıf yapabilmekte, gerekirse bu yazılı belgeye ve sözel bilgilendirmeye dayalı olarak “kendisi” de içtihat edebilmektedir.
Işte, Allah’ın Islamiyet çerçevesinde insanlığa iletmek istediği nihai mesajın Hazret-i Peygamber’le ilişkisi için de benzer bir durum söz konusudur. Hak Teala’nın bir inişte nazil olan beher Kur’an pasajında insanlığa iletmek istediği “her” şey, Hazret-i Peygamber tarafından tam olarak tebliğ edilmektedir; vahiy esnasında yani Allah ile konuşurken Peygamber o hengamedeki tekil mesajı çok iyi belleyip kavramakta, sonra da insanlara iletmektedir. Burada, sadece “vahiy” değil, muhatapların sorabileceği bütün sorulara Kur’an’ın başka parçalarından hareketle yapabileceği açıklamalar ve -yine bunlara dayalı- şahsi içtihadıyla üretebileceği cevaplar da söz konusudur.
**********
KAYNAK: Prof. Dr. Murat Sülün, 41 Temsil ile Kur’an Gerçeği, Çamlıca Yayınları, Istanbul 2017, sayfa 121, 122.
NOT: Bir şahsı herhangi bir mevzuda kaynak göstermemiz, o şahsın diğer görüşlerine katıldığımız manasına gelmemektedir.
*********
Kadir Çandarlıoğlu
*