Kuran’a Aykırı Görülen Hadisler
*
***
Günümüzde oryantalistlerin de kışkırtmasıyla tarihimizde Hadis-i şeriflere metin tenkidinin uygulanmadığı palavrası Islam dünyasına pompalanmış, bu da kısmen netice vermşitir. Bunun sonucunda metin tenkidi altında da hadislerin Kur’an’a aykırı olduğu söylemi dillendirilmeye çalışılmış, buradanda alttan alta hadislere güvenilemeyeceğine dair bir “görünmez el” devreye sokulmuştur.
Artık günümüzde “hadislerin Kur’an’a aykırılığı” tezi moda bir söylem haline gelmiştir. Insanlar, beğenmediği yahut anlamakta zorlandığı hadisler karşısında, “Bu, Kur’an’a aykırıdır” diyerek kolayca işin içinden sıyrılıvermektedir. Oysa önemli olan, anlamaya çalışmaktır.(…)
Kur’an’a aykırılığı ispat etmede kolaya kaçıldığı bir vakıadır. Zira Kur’an’a arz işleminde de ortaya çıkabilecek sorunlar vardır. Bu noktada en büyük sorun, Kur’an’ın bütünlüğünü gözden kaçırmaktır. Biz, genelde işimize gelen ayetlere arz işlemini yapmaktayız. Mesela, gaybi hadisleri reddetmek için onları siyakına ve sibakına (ayetin öncesine ve sonrasına/bağlamına) bakmadan “Ben sadece bir beşerim” ayetine arz ediyoruz. Ama Allah’ın razı olduğu elçilerine gaybı bildirebileceği ayetini görmezden geliyoruz. Hadislerin Kur’an’a aykırılığı söyleminde bu hata, çoğu kez tekrarlanmaktadır.
Diğer taraftan, hadislerin Kur’an’a aykırılığında “kesinliğe” dikkat edilmediği de bir vakıadır. Herkes, aklınca aykırılık görmekte, bunun kesinlik arz edip arz etmediğine bakmamaktadır. Bu da keyfi bir arz işlemi ortaya çıkarmaktadır. En ufak zahiri aykırılığa “tamam, bu hadis Kur’an’a aykırıdır” denilmektedir.
Basit bir örnek vermek gerekirse, şu iki cümleye dikkat edelim: “Ali, okula gitti” ve “Ali, eve gitti”. Ali, okula mı gitti, eve mi? Her ikisine birden nasıl gidebilir? Bu iki cümle arasında hemen bir aykırılık olduğunu iddia edebiliyoruz. Oysa Ali, önce okula, sonra eve gitmiş olabilir. Ali, dün okula gitmiş, bugün evde olmuş olabilir. Kısaca, farklı ihtimaller dikkate alınmalıdır. Zira mantıkta bir cümlenin çelişiği, mesela “A, B’dir” değil, “A, A değildir” şeklindedir. Şüphesiz, başka çelişiklik kuralları da vardır. Buna göre, “Ali, okula gitti” cümlesinin çelişiği, en basit anlatımla “Ali, okula gitmedi” olabilir. Aslında, metni anlama söz konusu olduğunda bu bile çelişki sayılmayabilir. Belki de Ali, öğleden önce okula gitmiş, öğleden sonra okula gitmemiştir. Her anlatan da gördüğünü anlatmıştır. Ali, gün boyu okula gidiyordur. Öğleden önce okula gittiğini gören, “Ali, okula gitti” demiş; öğleden sonra Ali’nin okula gitmediğini gören, “Ali, eve gitti” demiştir.
Dolayısıyla, ihtimallerin varlığı, çelişkiyi ortadan kaldırmaktadır. Onun için, Aristo mantığı denilen formel mantıkla metin tahlili yapmak mümkün değildir. Çünkü Aristo mantığında üçüncü şıkkın imkansızlığı prensibi vardır. Aslında, zihinlerimizi bu mantık esir almış gibidir. Oysa günümüzde, çoklu mantık veya ihtimaller mantığı dediğimiz şey Aristo mantığına bir alternatif olarak gelişmektedir.
**********
KAYNAK:
Prof. Dr. Yavuz Köktaş, Kurana Aykırı Görülen Hadisler, Insan Yayınları, Istanbul 2014, sayfa 12, 13.
.