Hz. Peygamber’in (s.a.v) Vazifeleri

Hz. Peygamber’in (s.a.v) Vazifeleri

*

Hz. Peygamberin sünneti, Hz. Peygmber teblig görevi, Hz. Peygamberin beyan görevi, Hz. Peygamberin hikmeti ögretmesi, hadis inkarcilarina cevap, mealcilere cevap, meal müslümanlari,

***

Bu konuda sorulması gereken ilk soru şudur: Bir peygamber insanlara gönderilirken hangi statüye sahiptir? Peygamber, mektubu teslim ettikten sonra ne olursa olsun teslim ettiği şeyle herhangi bir alakası kalmyan bir postacı veya bir mesaj taşıyıcıdan daha yüksek bir mevkiye sahip değil midir? Cevap elbette sahip olduğu yönündedir. Peygamberler sadece Allah kelamını iletmek için gönderilmezler. Onlar aynı zamanda Ilahi Kitab’ı açıklamak, onu yorumlamak, tefsir etmek, onun tatbik edilme yollarını göstermek ve muhtevasının pratik bir örneğini sunmakla mükelleftirler. Onların görevi Kutsal Kitab’ın sözlerini tekrarlamakla sınırlı değildir, onlar bilakis onu öğretmek ve insanları onun icaplarına göre hayatlarını sürdürmeleri konusunda eğitmekle görevlidirler. Kur’an-ı Kerim şu sözleriyle konuya ilişkin herhangi bir şüphe bırakmamaktadır:

“Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.”[1]

“O’dur ki ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara Allah’ın âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderdi. Oysa onlar, önceden apaçık bir sapıklık içinde idiler.”[2]

Kur’an-ı Kerim’in bildirdiğine göre dua ederken Hz. Ibrahim aleyhisselamın duasında da aynı fonksiyonlar Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e nispet edilmiştir:

“Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, onlara senin âyetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pâk eylesin. Hiç şüphesiz Azîz sensin, hikmet sahibi Sensin.”[3]

Bunlar Hz. Peygamber (s.a.) verilmiş dört ayrı fonksiyonu ihtiva eden referans ifadeleridir ve Hz. Peygamber (s.a.) bunların hepsiyle de görevlendirilmiştir:

1 – Allah’ın ayetlerini okumak.

2 – Allah’ın Kitab’ını öğretmek.

3 – Hikmeti öğretmek.

4 – Insanları temizlemek/arıtmak.

Şu halde Kur’an-ı Kerim şu gerçek üzerinde herhangi bir şüphe bırakmaz: Hz. Peygamber (s.a.) sadece Allah’ın ayetlerini okumak ve sonra da onun yorumunu ve uygulamasını istedikleri şekilde yapmak üzere insanlara bırakmakla görevlendirilmiş değildir. Bilakis o Kitab’ı “öğretmek” üzere gönderilmiştir. Öte yandan Kitab’ı öğretmek yeterli olmadığına göre, “Kitab”a ilave bir şey olan “hikmeti” öğretmesi de kendisinden istenmiştir. Dahası bu da yeterli değildir, teorik olarak Kitab ve “hikmet”in öğretilmesini, insanların, Allah’ın kendilerinden uygulanmasını istediği şekilde Kitab ve hikmeti uygulayabilmelerini sağlamak için pratik bir eğitimin takip etmesi gerektiğinden Hz. Peygamber (s.a.) aynı zamanda insanları “temizlemek/arıtmak”la da yükümlüdür.

Kur’an-ı Kerim’in bu ayetleri Hz. Peygamber’in (s.a.) aşağıdaki fonksiyonlarını belirlemektedir:

a – O, Kutsal Kitab’ın doğru bir şekilde okunması konusunda otoritedir.

b – Kitab’ın yorumlanmasında son söz O’na aittir.

c – Ilahi rehberliğe dayanan hikmetin öğrenilebilmesinde yegane kaynak O’dur.

d – O, öğrettiklerini pratiğe geçirmeleri için insanların pratik eğitimleriyle de görevlendirilmiştir.

Hz. Peygamber’in (s.a.) bu fonksiyonları, O’nun şifahi ve pratik öğretilerinden her ikisi de, takipçileri için otorite olarak kabul edilmeden ve O’nun eğitimine verilmiş müslümanlar O’na ittiba ve itaat etmekle mükellef tutulmadan asla gerçekleştirilemez. Burada “b” ve “c” şıkkındaki görevler, yani Kitab’ı ve hikmeti öğretmek O’nun “sözler”inin takipçileri üzerinde bağlayıcı olmasını gerektirir. Diğer taraftan “d” şıkkındaki fonksiyonu pratik eğitim de, O’nun “fiiller”inin ümmet için bir örnek teşkil etmesini ve ümmetin onu takip etmekle yükümlü olmasını gerektirmektedir.

 

**********

 

AYETLER:

[1] 3-Al-i Imran Suresi, 164.

[2] 62-Cuma Suresi, 2.

[3] 2-Bakara Suresi, 129.

**********

ALINTI:

Muhammed Taki Osmanî, Sünnetin Değeri ve Bağlayıcılığı, (Tercüme eden Doç. Dr. Mehmet Özşenel), Gözden geçirilmiş 2. Baskı, Marmara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, Istanbul 2015, sayfa 16-18.

http://www.belgelerlegercektarih.net

.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: